Saat 04:34. Mayıs 25'in ilk saatleri. Şuan başlayan dinin çağrısı... Ortaköy'ün birkaç saat önce durulmaya başlayan caddelerinin, birkaç saat sonra beşer hengamesine boğulacak olması... Güneşin aldığı evren terbiyesi gereği görevini yerine getirmesi ve diğer yarım kürenin karanlığa gömülmesi. Sabahın nasibine çıkacak balıkçılar kadar, yuvada bekleyen yavrularına yiyecek getirme telaşına düşecek kuşların eli kulağında cıvıltıları... Ultrabookun mekanına çöken uzun bacaklarım, üst baldırlarımı yakmaya başlayan teknoloji... Kül tablasında sönmüş izmaritlerin sayısının, pakette kalanlardan daha fazla oluşunun çıkmazı... Tekrarı başlayan omuz sancısı ve antrenman sonrası için almayı unuttuğum ton balığı... Akvaryumdaki balıkların tepede yanan lambadan dolayı küfrettiklerini düşünme durumu... Adres sorduğun esnafın, en az senin kadar buraların yabancısı olması... Üç saat kadar önce altı kapatılan çayın fiyaskosunun, acı tadı mı yoksa soğumuş olması mı kararsızlığı...Bu sırada kül tablasına yeni bir izmariti basmanın getirdiği sigarasız kalma tedirginliği hissettirmesi... Uyuşmaya başlayan bacağın mı yoksa vücut metabolizmandaki rahatlığın bozulacağı tercihi mi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder